Dijital Yaşam Dergisi 2025 Yıl Sonu Özel Sayısı Yayınlandı

TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın öncülüğünde hazırlanan Dijital Yaşam Dergisi 2025 Yıl Sonu Özel Sayısı, okuyucularla buluştu. Uydu ve telekomünikasyon başta olmak üzere ilgili teknolojilerdeki güncel gelişmelere yer veren dergi, sektörel analiz ve araştırmalarıyla alanında önemli bir bilgi kaynağı olmayı sürdürüyor. https://www.digitalyasam.org/
Dergimizi incelemek için linke tıklayabilirsiniz: https://digitalyasam.org/wp-content/uploads/2025/12/Rv-of-Dijital-Yasam-2025-.pdf

TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın öncülüğünde hazırlanan Dijital Yaşam Dergisi 2025 Yıl Sonu Özel Sayısı yayınlandı. Dergi, uydu, telekomünikasyon ve ilgili teknolojiler alanındaki güncel gelişmeleri kapsamlı bir içerikle okuyucularına sunuyor. www.digitalyasam.org

Uluslararası ölçekte hem ticari hem de teknik kuruluşlar ile eğitim kurumları tarafından takip edilen Dijital Yaşam Dergisi; uydu ve telekomünikasyon sektörüne dair haberler, etkinlikler, yayınlar, araştırmalar ve sektörel analizlerle Türkiye’de alanının öncü bilgi kaynakları arasında yer alıyor.

Dergi, elektronik sanayi ve teknoloji alanında faaliyet gösteren uzmanların teknik bilgi ve deneyimlerini kar amacı gütmeden paylaşmalarına olanak tanıyarak, sektörel bilgi birikiminin yaygınlaşmasına katkı sağlamayı sürdürüyor.

Dijital Yaşam Dergisi 2025 Yıl Sonu Özel Sayısı’nı incelemek için linkimizi tıklayın.

https://digitalyasam.org/wp-content/uploads/2025/12/Rv-of-Dijital-Yasam-2025-.pdf

 

TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın, derneğin kurumsal üyeleri arasında yer alan Jameson Kurucusu Sayın Hamit Doğan’ı, Mersin’deki ofisinde ziyaret etti.

Gerçekleşen ziyarette; sektörün güncel sorunları, önümüzdeki döneme ilişkin yeni plan ve projeler ile 2026 yılı hedefleri ele alındı. Karşılıklı görüş alışverişinin yapıldığı toplantıda, sektörün gelişimine katkı sağlayacak fikirler değerlendirildi.

TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın, derneğe sunduğu değerli katkı ve desteklerinden dolayı Sayın Hamit Doğan’a teşekkür ederek, günün anısına plaket takdiminde bulundu.

Nazik ev sahiplikleri için Jameson  ailesine ve tüm ekibe teşekkür edilirken, iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da güçlenerek devam etmesi temennisinde bulunuldu. www.jameson.com.tr

TUYAD Derneği Başkanı Hayrettin Özaydın, İstanbul Elektronikçiler Odası’nda yeni yönetim yapılanmasının oluşturulmasına yönelik çalışmalar kapsamında, sektörün duayen isimlerinden Sayın Süleyman Metlek ile bir araya geldi. Gerçekleştirilen görüşmede, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle sektöre değer katan Metlek, geliştirdiği yeni ürünleri tanıtarak detaylı bilgiler paylaştı.

Oldukça verimli geçen bu toplantı dolayısıyla bizleri misafir eden Sayın Süleyman Metlek’e nazik ev sahipliği ve katkıları için saygılarımızı sunarız.

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç, Asya-Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü’nün (APSCO) 19. Konsey Toplantısı’nda oybirliğiyle 2026–2027 dönemi Konsey Başkanı oldu.

Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gerçekleştirilen toplantıda alınan karar, Türkiye’nin son yıllarda uzay çalışmalarında yürüttüğü ortak projelerde, insan kaynağı geliştirme programlarında ve veri paylaşım süreçlerinde artan etkinliğinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Kıraç’ın Konsey Başkanlığı görevini üstlenmesiyle birlikte Türkiye’nin APSCO içindeki stratejik konumunun güçlenmesi, çok taraflı uydu ve yer sistemleri projelerinin genişletilmesi ve bölgesel uzay kapasitesinin ortak girişimlerle daha ileri taşınması bekleniyor.

Yusuf Kıraç, geçtiğimiz aylarda Uluslararası Astronotik Federasyonu’nda (IAF) Başkan Yardımcılığı görevine seçilerek, federasyon yönetiminde görev alan ilk Türk temsilci unvanını da kazanmıştı. Sydney’de düzenlenen 76. Uluslararası Uzay Kongresi kapsamında gerçekleşen seçim, Türkiye’nin uzay alanındaki diplomatik, kurumsal ve bilimsel kapasitesinin bütüncül bir şekilde yükseldiğinin önemli bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Avrupa Birliği’nin iklim hedefleri doğrultusunda hayata geçirilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM/CBAM), 2026 itibarıyla nihai rejime geçiyor. Bu tarihten sonra AB’ye ihracat yapan şirketler, yalnızca emisyon raporlaması yapmakla kalmayacak; aynı zamanda gömülü karbon emisyonlarına karşılık gelen CBAM sertifikalarını satın almakla yükümlü olacaklar.

Bu değişim, şirketlerin tedarik zinciri yönetiminden maliyet yapılarına, ihracat stratejilerinden sürdürülebilirlik planlamalarına kadar pek çok alanda proaktif adım atmasını zorunlu kılıyor. Bu çerçevede, siz değerli müvekkillerimizi, 2026 öncesi hazırlık sürecini netleştirmek, riskleri doğru yönetmek ve fırsatları somutlaştırmak amacıyla düzenlediğimiz seminerimize davet ediyoruz.

Uyumsuzluğun Olası Riskleri ve Mali Sonuçlar
2026 itibarıyla yürürlüğe girecek nihai CBAM rejimine uyumsuzluk, şirketler açısından yalnızca idari bir ihlal anlamına gelmiyor. Gömülü karbon verilerinin doğru ve zamanında raporlanmaması, sertifika yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmesi veya tedarik zincirinden toplanan emisyon verilerinin doğrulanamaması durumunda, AB makamlarınca yüksek tutarlı mali yaptırımlar, ithalat süreçlerinde gecikmeler ve AB pazarına erişimde önemli kısıtlamalar gündeme gelebilir. Özellikle sertifika satın alma yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, şirketlere doğrudan finansal cezalar ve beklenmeyen karbon maliyetleri olarak yansıyabilir.
Bu nedenle firmaların, 2026 öncesi gerekli teknik hazırlıkları tamamlaması, veri toplama süreçlerini güçlendirmesi ve mevzuata uyumu şeffaf bir yapıya kavuşturması kritik önem taşıyor.
Hangi Firmaların Bir An Önce Uyumlanması Gerekiyor?
CBAM doğrudan belirli sektörleri hedefliyor olsa da, tedarik zincirine bağlı olarak birçok sektör dolaylı şekilde yükümlülük altına giriyor. Aşağıdaki firmaların 2026’ya kadar uyum sürecine gecikmeden başlaması kritik önem taşıyor:
1. Doğrudan CBAM Kapsamındaki Sektörler
•Demir–çelik üretimi ve işlenmiş çelik ürünleri
•Alüminyum üretimi ve işlenmiş alüminyum ürünleri
•Çimento ve klinker üretimi
•Gübre üretimi (amonyak, nitrik asit vb.)
•Elektrik üretimi ve AB’ye elektrik ihracatı
•Hidrojen üretimi
•Karbon yoğun temel kimya ve petrokimya şirketleri
2. Bu Sektörlere Ürün ve Hammadde Sağlayan Tedarik Zinciri Firmaları
•Metal işleme, makine, otomotiv yan sanayi
•Beyaz eşya ve dayanıklı tüketim üreticileri
•Enerji yoğun prosesleri bulunan üreticiler
•Yarı mamul ve ara ürün sağlayıcılar
3. Telekom–Haberleşme–Uydu Sektörü
4. ⁠Telekom ve uydu sektörleri doğrudan CBAM kapsamı gibi görünmese de, ürünlerinde yoğun çelik, alüminyum ve enerji yoğun elektronik bileşenler bulunduğu için gömülü karbon raporlama zorunluluğu bu firmalara da yansıyor:
•Telekom altyapı ekipmanı üreticileri (baz istasyonları, anten sistemleri, kuleler, RF ekipmanları)
•Uydu yer istasyonu ekipmanı üreticileri ve ihracatçıları
•Fiber optik ve bakır kablo üreticileri
•Telekom/uydu cihazlarında kullanılan metal kasalar, raf sistemleri ve montaj parçaları üreticileri
•Uydu alıcı, modem, verici ve elektronik bileşen üreticileri
•AB’ye telekom/uydu ekipmanı ihraç eden mühendislik ve entegrasyon firmaları
•Bu alanda ithalat yapan, gömülü karbon verisi açıklama yükümlülüğü altına girebilecek firmalar
Bu sektörler, hem teknik bileşenleri hem de tedarik zincirlerinin karmaşıklığı nedeniyle CBAM raporlamasında yüksek risk grubunda bulunuyor.
Seminerin İçeriği
•SKDM/CBAM mevzuatının kapsamı ve 2026 sonrası yeni yükümlülükler
•Gömülü karbon hesaplama ve raporlama yöntemleri
•CBAM sertifika satın alma mekanizması ve mali yük analizi
•Türkiye’den AB’ye ihracat yapan firmalar için risk–fırsat değerlendirmesi
•2026’ya hazırlanmak için uygulanabilir aksiyon planı
AB pazarına erişimde kesintisiz devamlılığı sağlamak ve rekabet gücünü artırmak isteyen tüm şirketler için bu seminer, kritik bir yol haritası sunuyor.
Katılım teyidi ve detaylar için bilgi@tuyad.0rg adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

6–9 Ocak 2026 tarihlerinde Antalya’da gerçekleşecek olan Anfaş Otel Ekipmanları Fuarı kapsamında, elektronik sanayicilerimizin ürünlerinin satış ve teşhir süreçlerinin en verimli şekilde yürütülmesi ile eş zamanlı düzenlenecek eğitim seminerlerinin planlanması için Fuar yetkililerinden Fatih Şahin – TTGLOBAL Business Partner(iş ortagi), Kazim Yıldız TTGlobal Hotel Equipment Satış Yönetisi ve Cüneyt Karakaya- Anfaş Satış Müdürü ile verimli bir toplantı gerçekleştirildi.

Bu önemli fuarda TUYAD üyelerimizin de aktif katılımlarıyla yerlerini alarak sektörümüzün yenilikçi ürün ve çözümlerini geniş bir ziyaretçi kitlesiyle buluşturacak.

Fuar süresince, sektör profesyonelleriyle iş birliklerinin güçlendirilmesi, yeni ticari fırsatların oluşturulması ve elektronik sektöründeki güncel gelişmelerin paylaşılması hedefleniyor.

Bilişim dünyasının en geniş katılımlı ve en önemli ulusal etkinliklerinden biri olan Akdeniz Bilişim Zirvesi, bu yıl 5 Aralık 2025 tarihinde tüm bilişim gönüllülerini aynı çatı altında bir araya getirdi. Akdeniz bölgesinin ve ülkemizin en büyük teknoloji buluşmaları arasında yer alan zirve, bugüne kadar 20.000’i aşkın katılımcı ve 80’in üzerinde ulusal konuşmacıyla sektörde gündem oluşturan seçkin etkinliklerden biri olmayı sürdürüyor. TUYAD ve Kurumsal Üyemiz Anfaş Fuarcılık, olarak bu ulusal zirve de yerimizi aldık. Bu heyecanı birlikte yaşadık.


 

TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın, kurumsal üyemiz ANFAŞ Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ali Bıdı’yı Antalya’da ziyaret etti.

Görüşmede ihracatı destekleyici çalışmalar, fuarlar, konferanslar ve seminerlere ilişkin kapsamlı bilgiler alındı.

Elektronik sanayimize sağladıkları değerli katkılar nedeniyle kendilerine teşekkürlerimizi ilettik.

Yerli malı belgesine sahip ürünlerin tercih edilmesi, üretimde kullanılan girdilerin ve katma değerin büyük ölçüde ülke içinde kalmasını sağlar. Bu durum hem sanayi altyapısının güçlenmesine hem de yerli üreticilerin rekabet gücünün artmasına doğrudan katkı sunar. Üretim sürecinde kullanılan yerli işgücünün ve yerli tedarik zincirinin desteklenmesi, istihdamı artırırken aynı zamanda yerli teknolojilerin gelişmesine de ivme kazandırır. Kamu alımlarında yerli malı belgesiyle sağlanan avantajlar ise firmaların yatırım yapma isteğini artırarak üretim kapasitesinin genişlemesine, böylece ekonomik büyümenin tabana yayılmasına önemli bir destek oluşturur.

Yerli ve millî ürünlerin tercih edilmesi yalnızca ekonomik bir kazanım değil, uzun vadeli kalkınmanın da temel unsurlarından biridir. Yerli üretimin teşvik edilmesi, dışa bağımlılığın azalmasını sağlayarak kritik sektörlerde stratejik bir güvenlik sunar. Aynı zamanda yerli Ar-Ge çalışmaları için güçlü bir zemin oluşturarak teknoloji geliştirme kapasitesini yükseltir. İthal ürün yerine yerli ürünün tercih edilmesi, ülke içerisinde dönen sermayeyi artırırken cari açığın düşürülmesine de katkıda bulunur. Böylece yerli malı kullanımı, hem bugünün ekonomik dengesini hem de geleceğin sürdürülebilir kalkınmasını destekleyen önemli bir millî ekonomi bilinci oluşturur.

Yerli Malı Belgesi, Türkiye’de üretilen bir ürünün “yerli malı” niteliğini resmi olarak doğrulayan ve özellikle kamu ihalelerinde kullanılan önemli bir belgedir. Belge, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan Yerli Malı Tebliği ile düzenlenen hükümlere dayanır ve TOBB’a bağlı oda ve borsalar ile TESK’e bağlı odalar tarafından verilir. Mevzuatın temeli, yerli ürünlere kamu alımlarında fiyat avantajı tanınmasına izin veren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 63. maddesidir. Güncel uygulama halen büyük ölçüde 2014/35 sayılı Tebliğ çerçevesinde yürümekle birlikte, 2025 yılında yayımlanan SGM-2024/10 düzenlemesiyle sistem 2026’dan itibaren daha kapsamlı şekilde güncellenmiş olacaktır.

Bu belgenin temel amacı, yerli üretimi desteklemek, sanayi ürünlerinde yerli katkı oranını yükseltmek ve üreticilerin kamu pazarında rekabet gücünü artırmaktır. Kamu ihalelerinde yerli malı teklif eden isteklilere %15’e kadar fiyat avantajı sağlanabilmesi, belgenin en somut faydasıdır. Ayrıca Kamu İhale Kurumu’nun belirlediği orta ve yüksek teknolojili ürün listelerinde yer alan mallarda bu avantaj zorunlu olarak uygulanır. Bu nedenle belge, özellikle kamuya üretim yapan işletmeler için stratejik bir öneme sahiptir.

Yerli Malı Belgesi almak için ürünün Türkiye’de üretilmiş olması, firmanın Sanayi Sicil Belgesi ve Kapasite Raporu bulunması, ürünün bu raporda yer alması ve ürünün yerli katkı oranının en az %51 olması gerekir. Bu oran, ürünün maliyetleri içindeki yerli girdi, işçilik ve genel üretim giderlerinin payı dikkate alınarak hesaplanır ve hesaplama, mali kayıtlara dayalı olarak SMMM veya YMM tarafından doğrulanır. Tarımsal ve gıda ürünlerinde işletmenin Gıda İşletme Kayıt/Onay Belgesine sahip olması, yazılım ürünlerinde ise yerli katkı oranı şartıyla birlikte Teknolojik Ürün Belgesi (TÜR) aranması gibi ürün gruplarına özel kriterler de bulunur.

Başvurular elektronik ortamda SBS – Sanayi Bilgi Sistemi üzerinden yapılır. Oda veya borsa, başvuru sırasında sunulan kapasite raporu, sanayi sicil belgesi, yerli katkı oranı hesap cetveli, üretim reçetesi ve mali inceleme raporu gibi belgeleri değerlendirir. Gerekli şartlar sağlanıyorsa belge düzenlenir ve genellikle 1 yıl süreyle geçerli olur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayımladığı Tebliğ ekleri, TOBB tarafından hazırlanan uygulama esasları ve SBS üzerinde yer alan kullanım kılavuzları, başvuru sürecine ilişkin resmî rehber niteliğindedir.

Belgenin yurtiçindeki en büyük faydası kamu alımlarındaki fiyat avantajı olmakla birlikte, yerli üretimin tanıtımında, kurum imajında ve bazı sektörlerde pazarlama gücünün artırılmasında da önemli bir rol oynar. Uluslararası ticarette doğrudan menşe belgesi yerine geçmese de, ürünün Türkiye’de üretildiğini ve yüksek yerli katkıya sahip olduğunu göstermek isteyen firmalar için tamamlayıcı bir referans niteliğindedir.

Uzm. Psk. Mert Özaydın / Danışman