Rekabet ortamı sadece ucuz ürün satmak mantığına gelmemelidir. Para kazanılmadan satılan ürün satışı yapanı da tatmin etmeyeceği gibi servisçi ve de son kullanıcıyı da memnun etmeyecektir. Ucuz ürün ve servis hizmeti muhakkak bazı maliyetlerden kaçınmayı da peşinden getirir.

Telekomünikasyon sektörünün ürün tarafını temsil eden TV ve Settop box imalat ve ithalatı yapan firmalarımızın ürünleri son kullanıcıya ulaştırırken ve de montaj, tamir hizmetinde anlaşmalı yetkili servislerini kullanmaktadır. Daha çok satabilmek için en kolay başvurulan model daha ucuza satış, yani daha çok satıp daha fazla ciro yapmak. Bu aslında daha fazla para kazanmaya yarayan bir model değildir.

Burada en mağdur olan taraf bu ürünleri montaj eden servisçilerimizdir. Servisler son tüketiciye markaların görünen yüzüdür. Montaja gidilen TV için tüketici servisçiyi markanın sahibi gibi görür ve sanki satın aldığı ürün için ödediği tüm parayı servisçiye vermiş gibi tüm soru ve sorumlukları servis elemanına yükler. Servisçi tüm bilgi ve becerisi için satın alınan ürünü en iyi bir şekilde devreye alır ve sorunsuz teslim eder.

Birçok prosedürü yerine getirir ve oradan uzaklaşır artık o ürünün tüm bağları fabrika ile kesilmiş servisçi ile son tüketici arasına sıkışmıştır.

Hal böyle iken markalar servislerimize yeterince ücret ödüyor mu? Yâda servisçi firmalarımız bu iş ilişkisi durumdan ne kadar memnun. Genelde merkez servis müdürleri patrona karşı daha beğenilen taraf olma duygusu ile bağlı bulunan yetkili servislere yüklenebildikleri kadar yüklenirler. Zaten son dönemde zor yetişen servis elemanı sorunumuz var ve bu sorun her geçen gün büyümekte iken mevcut servislerinde olabildiğince sömürülmesi ve her an sanki birde hırsız muamelesi ile karşı karşıya bırakılmasını kabul etmek veya bu konuda sessiz kalmak ta mümkün değildir.

Son dönemde bakın bir ürünün kargo ücretinden daha az bir maliyete servis hizmeti alınmaya çalışılmaktadır. Bu maliyetleri karşılamaya dahi yeterli olmamaktadır. TSE vize ücretleri ve cihaz kalibrasyon maliyetleri servis firmalarının başlıca giderlerini oluşturmaktadır. Her cihaz ve bunlara bağlı birden fazla model için de yedek malzeme satın alıp rafta bekletme zorunluluğu da cabasıdır.

 

Yetkili servislik yapan esnaf arkadaşlarımızın sahada yaşadığı en önemli sorun, yetkili servislik sözleşmenin tek taraflı fesih sorunu, sahada halen devam etmektedir. Üretici firmaların servis yöneticileri, bu tek taraflı fesih politikası ile yetkili servislerinden mobbingi geçecek isteklerde bulunmaktadır. Ya sürekli artan talep ve baskıyı kabul etmek ya da işten el çekmek.

Marka sahibi firma, yetkili servislerine farklı firmalar ile sözleşme yapmasına kendi rızası olmadan izin vermemektedir. Hatta servis yönetimi, bu isteğini servis ile yaptığı yetkili servislik sözleşmesinin maddelerine ekleyerek kendini garantiye almaya çalışmaktadır. Yasal ve etik olmayan bu uygulama yetkili servislerin en büyük sorunudur.

Marka sahibi firma servis yönetimi, kendi yetkili servislerine dayatarak kendi ürünü dahi olmayan sarf malzeme göndermekte ve bunları satmaya zorlamaktadır. Sarf malzeme (kireç çözücü, parlatıcı, tv ekran temizleme sıvısı, tv askı aparatı, tv ekran koruyucu, akım koruma prizi vb) son zamanlarda büyük üreticiler kendi servislerine kar elde edecek bir biçimde satış yapmaktadır.

Yetkili servislere gönderilen sarf malzemenin satılmaması durumunda, servislik sözleşmenin feshi ile tehdit edilmektedir. Servisçi, tüketiciye bu sarf malzemeleri satmaya zorlanmaktadır. Burada tüketicilerin gerek duyduğu yada ihtiyacı olmayan ürünleri satın alma konusunda ikna edilmeleri dahi beklenmektedir.

Yetkili servisler aslında bu ürünlerin satışını kendi insiyatiflerinde uygun görmektedir.

Marka sahibi firma servis yönetimi, yetkili servislik sözleşmelerinde cezai işlemleri uygulamada hızlı davranırken hak edişlerin ödenmesinde aynı titizliği göstermemektedir. Ve hak edişler TL iken çoğu servislik anlaşmalarında cezai işlemler USD cinsinden uygulanmaktadır.

Markaların servislere sürekli tehdit altında tutmaları servis kalitesini ve servislik işinde huzuru da kaçırmaktadır.

Servis esnafımız, bir yandan iş yerinde çalıştıracak nitelikli personel bulma sıkıntısı çekerken ve bu süreçte işleri azalmaktayken bir yandan haksız çalışma şartları ile uğraşmaktadır. Bu durumların sıklıkla yaşandığı sektörümüzde uygulama esasları gözden geçirilmediği takdirde marka firmalarımız yetkili servislik yapacak çalışma arkadaşları bulmakta zorluk yaşayacaktır.

Her alanda olduğu gibi servis hizmetlerinde de hak edilen ücret ve sosyal hakların oluşamadığını görebiliyoruz. İşin ve servisin hakkı tam alınmadığında verilen ürününde hizmetinde hakkı tam sağlanamayacaktır.

Ucuz ve çok satmak satılan her ürüne servis hizmeti verilmeyeceği anlamını veya servis garanti ve idame süresini azaltmayacaktır. Unutmayın 2 yıl ücretsiz ve ortalama 10 yıl ücretli servis hizmeti ve yedek parça hizmeti vermek zorundasınız.

Markalarımızı sahada temsil eden servis firmalarımıza tüm sektör adına teşekkür ediyoruz. Ve çalışma şartlarının buna bağlı olarak gelirlerinin daha tatmin edici bir noktaya gelmesini temenni ediyoruz.