Yeni Uydu iletişim sistemi küresel internet yönetimini risk altına alacak

Videoyu izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız

 

 

TV sanayisinin ve ticaretinin gözlemlenmesi raporu

Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerinin sınırlanmasına katkı sunmak ve KOBİ’lere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak amacıyla “2021 Nefes Kredisi”, 10 Bankanın katılımı ile TOBB ve KGF işbirliğinde 1 Haziran 2021 itibarı ile uygulamaya alınacaktır.

Nefes Kredi Paketi ile yıllık cirosu 10 Milyon TL altında olan ve 2020 yılı cirosunda 2019 yılına göre yüzde 25 kayıp yaşayan; Ticaret, Deniz Ticaret, Sanayi, Ticaret ve Sanayi veya Ticaret Borsası’na kayıtlı üyelere işletme sermayesi finansman imkânı sağlanacaktır.

2020 yılı cirosu 1 milyon TL’yi aşmayan KOBİ’ler azami 50 bin TL, cirosu 1-10 milyon TL arasında olan KOBİ’ler ise azami 200 bin TL kredi kullanabilecektir. TOBB ve Oda / Borsalar da kaynaklarını bu bankalarda değerlendirerek projeye katkı sunacaktır.

6 ay ödemesiz dönem imkânı sağlanıyor

İşletmelere 6 ay ödemesiz dönem imkânı sağlanacak olan 2021 Nefes Kredisi uygulamasında, kredi geri ödemeleri 12 eşit taksitte yapılacaktır.

Söz konusu uygulamada Hazine destekli KGF kefaleti sağlanacak olup, faiz oranı yıllık yüzde 17,5 olarak belirlenmiştir.

Katılımcı Bankalar

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.
TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
T.GARANTİ BANKASI A.Ş.
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
AKBANK T.A.Ş.
DENİZBANK A.Ş.
ZİRAAT KATILIM BANKASI A.Ş.
VAKIF KATILIM BANKASI A.Ş.

Ülkemiz üzerinde oynanan tüm oyunlara prim vermeyerek hükümete sahip çıkmanın tam da zamanıdır.

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi ile varlığını kabul ettirmiş ve idame ettirmiştir.

Hiç kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi kimsenin de bizim toprağımıza müdahale etmesi kabul edilemez.

Demokrasinin tüm gerekleri, kural ve kaideleri ışığında yerine getirilmelidir.

Son yıllarda ülkemiz üzerine oynanan oyunlara şimdi bir de “çete” reisinin kahramanlık destanı ortaya koyma hevesi dâhil olmuştur.

Eşkıyadan hükümdar olmaz!

Binlerce kişinin canını yakmış ve nereden geldiği belli olmayan serveti ile insanlara iyilik yapmaya, ‘Robin Hood’luk yapmaya çalışan ve kendisini iyilik meleği olarak gösteren bu kişilere kesinlikle prim vermeme zamanıdır.

Tüm terör örgütleri gibi çeteler de hak etmedikleri varlıklar içerisinde yaşamaya devam ederler.

Bizler, duyarlı insanlar olarak oy verdiğimiz hükümetin seçim dönemi süresince yapmış olduğu icraatları eleştirebiliriz, ancak demokrasi kuralları dışına çıktığımızda bize kötülük edenlerle ve hakkımızı yiyenlerle aynı kategoride anılırız.

Zaman daha çok birlik olma zamanıdır. Kimseye prim vermeden ülkemize, vatanımıza, Türkiye Cumhuriyeti’mize, demokrasimize sahip olma zamanıdır.

Bu zorlu dönemde ‘yeni hikâyeler’ yerine işimize bakmalıyız.

Hepimize bereketli günler diliyorum.

Hayrettin Özaydın

TUYAD Derneği Meslek Kararları Üyeliği sektör adına alınacak ve alınan kararlarda söz sahibi olma imkânını sağlayacaktır. Aynı meslek grubunda çalışan tüm elektronik sanayi çalışanların bir arada kararlar alarak çalışma koşul ve şartlarının iyileşmesini sağlayacaktır ve karar verici hükümet tarafında uygulanan kanun ve esasların düzenlenmesinde toplam faydanın sağlanması çalışmalarına katkı sağlayacaktır. Kayıt olmaya mecbur bırakılan oda ve sektör birlikleri sadece aidat alırken TUYAD sektörel eğitim ve esnaf konularında iyileştirici çalışmalar yapmaktadır. Hep birlikte olacağımız çatı sektör adına büyük fayda sağlayacaktır. Esnafımız işleri ile uğraş verirken TUYAD her konuda; hukuk, dayanışma, eğitim ve yasal desteklerin tahsisinde gerekli çalışmaları sizin adınıza yapacaktır. Bu yüzden güç birliği yapmak ve TUYAD çatısı altında çalışmalara destek vermeniz gerekmektedir. Servislik veya satıcılık yapmak için gerekli şartların oluşturulması adımlarında sizlere danışmanlarımızca destekler verilmeye devam edecektir. Sektörel dayanışma esnafların birliği ile olacaktır.

BAŞVURU İÇİN bilgi@tuyad.org ADRESİNDEN BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ

TUYAD Derneği olarak Katar Bağımsız Küresel Derneği (QIGA) ile sanal bir toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıya QIGA Başkanı Sayın Saleh Abdulla S Jawas, QIGA Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Fırat Yağmur, QIGA Genel Sekreteri Sayın Sameer Chiktey – BT ve Güvenlik Analisti Sayın Sabeetha Masinghe katıldı.  TUYAD Başkanı Hayrettin Özaydın, TUYAD İletişim ve İş Geliştirme Müdürü Hengameh Rayeji ve TUYAD Proje Müdürü Sayın Yağmur Şen, Katar ile Türkiye arasındaki kısa ve uzun vadeli ticari şirketi tartıştılar. Katar ile Türkiye arasında bir köprü görevi görerek iş insanlarına fayda sağlama çalışmaları yapmak için ilk adımın atıldığı bu toplantıyı gerçekleştirdikleri için QIGA’ya teşekkür ederiz.

Bir dakika durun ve tepki gösterin! Hatta bir eylemde bulunun. Unutmayın bugün orada olanlara sessiz kalırsanız, yarın burada da olabilir.

Mübarek Cuma günü, Ramazanın son cuması Mescid-i Aksa’da şiddetli çatışmalar oldu. İsrail askeri sadece ibadet eden insanlara zulmetti.

Bu sefer sessiz kalmıyor, tepki gösteriyoruz! Zulme sessiz kalırsak bu zulüm bizi de bulur.

Kudüs’ün Şeyh Jarrah semtindeki Filistinliler evlerinden atılıyor ve yerine Yahudi aileler yerleştiriliyor. Bu hangi adalete sığar? Dünyada söz sahibi olan bu Yahudi kavim daha ne kadar ileriye gidecek? Hak ve hukuk sınırları bu kavim için geçerli olmayacak mı?

Filistin’de camide sadece ibadet edenlere İsrail polisinin silah ile müdahale etmesi insanlık suçu ve en azından insanlık ayıbıdır, zulümdür!

El-Aksa, İslam’ın ilk kıblesi ve üçüncü en kutsal alanıdır. Tüm Müslümanlara yapılan bu hakarete en başta Arap ülkeleri neden ses çıkarmayıp muhatap olmuyorlar? Anlamak mümkün değildir.

Müslümanların Ramazan ayında camide akşam namaz kılarken İsrail polisinin yoğun bir şekilde savaş hazırlıkları ile saldırmasını en azından şiddetle kınıyor ve kabul etmiyoruz.

Her şey maddiyatla olamaz. Maneviyatın var olmadığı bir dünyada hiç kimse mutlu ve huzurlu olamaz.

Ana sorun, İslamiyet düşmanlığı dün tahliye meselesi bahane ediliyor ki bu konuda da haksızlar! Ancak her zaman bu terör devam edecek. Farklı farklı bahaneler olsa da hep Müslümanlara zulüm devam edecek. Tek sorun; Müslümanların kendilerinden olmayan farklı dinlere saygı duyarken, Müslümanlara sahip çıkmamasıdır.

Bu sefer biz de sessiz kalmıyor ses çıkarıyoruz. Her insan kendine ait olanda tam hak sahibidir ve her insan inancı ile yaşar ve ölür. Saygı duymak sadece karşımızdaki için değil hepimiz için geçerlidir.

İsrail’i ve bu eyleme katılan tüm Yahudileri kınıyor ve bu zulme sessiz kalan herkesi ayıplıyoruz.

Mübarek Kadir Gecesi’nin bereketi, nuru, sıcaklığı ve neşesi tüm dünya için olsun.

Hayrettin ÖZAYDIN

Covid-19 virüsünün mutasyona uğrayan yeni varyantları sonrasında artan bulaşıcılığıyla birlikte Koronavirüs (Covid-19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla yeni tedbirlerin alınması gerekmiş ve 13 Nisan 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında alınan kararlar doğrultusunda 14 Nisan 2021 Çarşamba gününden itibaren iki haftalık kısmi kapanma sürecine girilmiştir.

Bu çerçevede 26.04.2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda; hali hazırda uygulanmakta olan kısmi kapanma tedbirlerine yeni önlemler eklenerek tam kapanma dönemine geçilecektir. 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar sürecek olan tam kapanma döneminde ülke genelini kapsayacak şekilde aşağıdaki tedbirlerin alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

Tam kapanma döneminde 14.04.2021 tarih ve 6638 sayılı Genelge detayı ekte bulunmaktadır.

 

27.04.2021 tarih ve 7576 sayılı genelge ile uygulanacak olan sokağa çıkma  kısıtlaması ile ilgili olarak uygulanması ve muafiyetlerin kapsamı belirtilmiş olup, çalışan kişilerin de işe gidip gelme ilgili  izin belgesi için kişilerin e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr başvuru yapılıp gerekli olan izin oradan alınacaktır ancak iş yoğunluğundan  dolayı 3 günlük manuel olarak ekteki belge düzenlenebilecektir.

 

Detaylara aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz;

 

https://www.icisleri.gov.tr/81-il-valiligine-tam-kapanma-tedbirleri-genelgesi-gonderildi

 

1 TAM KAPANMA TEDBİRLERİ 2 (7705) Görev Belgesi Düzenlenmesi 3 GÖREV-BELGESİ FORMU

 

Elektronik sanayicileri olarak her satış yaptığımız ürün için vergi toplama memuru gibi çalışıyoruz.

HER EVE LAZIM OLAN TELEVİZYONA % 41 VERGİ ÖDÜYORUZ

 

10.000,00 TL’lik bir televizyonun

1.600,00 TL’si TRT Bandrol Ücreti, (%16)

800,00 TL’si Özel Tüketim Vergisi, (% 6,7)

2.250,00 TL’si Katma Değer Vergisi’dir (%18)

4.600 TL satıştan tahsilatla vergi olarak devlete ödüyoruz.

 

Yani her eve lazım olan bir televizyon için toplam  %41 vergi; yani 10.000,00 TL’ye satılan bir televizyon için 4.600,00 TL vergi ödüyoruz.

 

Sadece TRT kurumuna giden bu vergi çok yüksektir ve eğer Türk televizyon sanayisini kalkındırmak için çıktı ise tüm televizyonlara dağıtılmalıdır.

 

Lüks değil elzem olan Televizyon için bu kadar vergi sektörümüz için çok ağır bir yüktür. İndirilmesini talep ediyoruz.

 

İlk olarak 1984 yılında çıkarılmış olan 3093 sayılı TRT Bandrol Vergisi, o zamanlar sadece TRT televizyonu olduğu içindi ve tamamı devlet televizyonunun kalkınması için ödeniyordu.

 

3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu’nun günümüz şartlarına uygun düzenlenmesi, televizyon vergilerinin azaltılması ve alınan vergilerin tüm televizyonlara eşit dağıtılması televizyon izleme kalitesini içerik zenginliğini ve sektörünü güçlendirecektir.

 

Televizyonlardan alınan %16 TRT Vergisi gibi uydu alıcılarından alınan %10 Bandrol Vergisi çok yüksektir. Vatandaşın özellikle pandemi döneminde daha fazla TV’ye ve uydu alıcısına ihtiyacı varken bu vergilerde indirim yapılmaması satışları olumsuz etkileyecektir. Firmalarımız elektronik ürün satışında vergi toplayıcısı durumuna gelmiştir. Toplanan vergiler sanki ürünün pahalıya satıldığı algısını da yaratmaktadır.

 

Televizyon ve uydu alıcıları lüks tüketim ürünleri değildir. En dar gelirli vatandaşın dahi almak zorunda olduğu bu ürünlerin vergileri düşürülmeli veya düzenlenmelidir.

 

 

Bu ürünler her evde olması gereken lüks olmayan ve ihtiyaç ürünleridir.

ÖTV oranı % 6,7 olan mallar arasında radyo Teyp, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi gibi beyaz eşyalar, klimalar ve elektrikli küçük ev aletleri yer alıyor ve Elektronik sanayicilerinin maalesef direk maliyetlerine binmektedir. Son tüketiciden alınmasını ön gören kanun alışıla gelmiş satış sisteminde uygulanamamaktadır.

Vatandaşın lüks değil elzem olarak satın aldığı cep telefonlarında da ÖTV oranı % 20’dir.