Televizyon Lüks Değil, İhtiyaçtır!
Televizyon bugün artık bir lüks değil, her vatandaşın haber aldığı, bilgiye eriştiği, kültür ve eğlenceye ulaşabildiği temel bir ihtiyaçtır. Ancak bu temel ihtiyaç, ülkemizde giderek artan vergiler nedeniyle ulaşılamaz bir hâle gelmektedir.
Bir televizyon satın alırken vatandaşın ödediği vergiler gerçekten dikkat çekici boyutlardadır. ÖTV, KDV ve TRT bandrolü eklendiğinde toplam vergi yükü %52’ye ulaşmaktadır. Bu da demek oluyor ki fiyatı 10.000 TL olan bir televizyonun 5.200 TL’si sadece vergilerden oluşmaktadır. Temel bir elektronik ürüne yarı fiyatı kadar vergi ödetmek, vatandaşın bütçesini ciddi şekilde zorlamaktadır.
Bu vergilendirme TRT’nin gelirlerini düzenleyen 3093 sayılı kanun, 4 Aralık 1984’te kabul edildi. 37 yıldır ülkemizde satılan yaklaşık 150 milyon televizyondan bu vergi alındı. Vergi ilk çıktığında son tüketiciden alınıyordu şimdilerde ise ilk satıştan ve perakende satış tutarı üzerinde imalatçı ve/ya ithalatçı tarafından ödenmektedir. İmalat tutarından beyana esas alınması gereken vergi maalesef TRT kurumunca en üst seviyeden uygulanma diretilmektedir.
Halk vergi vermekten yorulmuş durumdadır. Üstelik televizyon gibi sosyal bir hakkın bu kadar pahalı hâle gelmesi sosyal adalet anlayışıyla da bağdaşmamaktadır. Bir ailenin haber alma özgürlüğü, kültürel içeriklere erişimi veya sadece evde zaman geçirme ihtiyacı bu denli maliyetli olmamalıdır.
Televizyon izlemek sosyal bir haktır. Devletin görevi bu hakkı kolaylaştırmak olmalıdır; zorlaştırmak değil. TRT bandrolünün makul seviyeye indirilmesi veya tamamen kaldırılması, ÖTV ve diğer vergilerde düzenleme yapılması vatandaşın yükünü önemli ölçüde hafifletecektir.
Sonuç olarak, televizyon lüks değil ihtiyaçtır ve bu ihtiyacın erişilebilir olması herkes için büyük önem taşımaktadır. Daha makul vergi oranları ve bira anlayış ile son tüketici ve televizyon satış ticareti yapan esnaf rahatlayacaktır.